Tess Gerritsen'in 2014 tarihli Dirilis (DieAgain) kitabini orijinalinden okudum. Daha once bircok Tess Gerritsen kitabi okumustum ama ilk kez Ingilizce'sini okudum ve orijinalinden okuyunca yazari daha cok sevdim. Ingilizcesi rahatca anlasiliyor; ek olarak yeni kelimeler ve Ingilizce'nin gunluk kullanimi ile ilgili kaliplari ogrenmis oldum.
Dirilis kitabi bir ara TV'de dizisi gosterilen Rizzoli ve Isles serisinin 11. kitabi. Kitap, Botswana ve Boston arasinda gelgitlerle geciyor. Botswana'daki Okavango Deltasi'nda safariye cikan bir grubun bir sure sonra olum kalim savasina donusen macerasi anlatiliyor. Boston'da ise Rizzoli ve Isles ikilisi bulduklari Leon Gott isimli tahnitci (Tahnit: hayvan postlarini doldurma isi) cesedi ile ilgili sorusturma yurutuyor.
Bilmeyenler icin Jane Rizzoli, Boston Polis Merkezi'nde dedektif, Maura Isles ise ayni yerde adli tip uzmani. Farkli karakterlerine ragmen cok iyi bir ekip olan ve iyi anlasan ikili, bir yandan cinayet sorusturmasini arastirirken, bir yandan da kendi ozel hayatlarindaki sorunlarla ugrasiyorlar. Jane, Italyan kokenli geleneksel bir aileden geliyor; erkek kardesleriyle buyudugu icin hakkini savunmayi erken yasta ogrenmis sert biri. FBI ajani Gabriel ile evli ve Regina isimli kucuk bir kizi var. Jane, kendi sorunlarindan cok sevdiklerinin sorunlari ile ugrasan biri. Babasi annesini aldatmis, yeni sevgilisinden ayrilmis ve eve geri donmek istiyor. Kardesleri de bu fikri destekliyor. Bu arada annesi de yeni biriyle gorusmeye baslamis durumda ama ailenin tekrar birarada olmasi icin kendi mutlulugu pahasina fedakarlik yapmayi dusunuyor. Jane is bu fikre tamamen karsi.
Maura ise kucuk yasta evlat edinilmis ve iyi yetistirilmis fakat ailesi vefat etmis. Bu kitapta ise gercek annesi ile olan iliskisi one cikiyor. Maura'nin annesi Amalthea Lank, coklu cinayetten hapis yatan bir canavar. Maura, Jane'nin itirazlarina ragmen Amalthea'yi gormeye gidiyor.
Kitabin Botswana kismina gelirsek, bu kisimlar Millie'nin agzindan aktariliyor. Millie, erkek arkadasi Richard'in istegi uzerine kendisine hic uymadigi halde safariye katiliyor. Johnny Posthumus tarafindan isletilen bir turizm sirketi ile biraraya gelen toplulukta Sylvia ve Vivian isimli iki Hollandali genc kiz, Elliot isimli korkak bir Amerikali genc, Japon orta yasli bir cift, Millie ve erkek arkadasi Richard ve Johnny'nin ilk kez calistigi iz surucu Clarence isimli Botswanali bir genc bulunuyor. Bu turizm sirketinin digerlerinden farki, konforlu bir tatil yerine dogrudan doganin icinde gercek bir deneyim vaadetmesi. Millie, polisiye kitaplar yazan ve Millie'ye kotu davranip gruptaki Sylvia ve Vivian'a ilgi gosteren Richard ile iliskisini gozden geciriyor, bir yandan da Johnny'ye ilgi duymaya basliyor. Sonra gruptakiler yirtici hayvanlar tarafindan teker teker yeniyor ve heyecan artiyor. Bu arada kitapta safari ve Afrika'da olmakla ilgili ufak tefek ilginc bilgiler yer aliyor. Misal, Johnny gruptakilere yirtici bir hayvanla karsilastiklarinda gozlerini hayvanin gormesinden emin olmalarini soyluyor. Cunku yirtici kedigillerin avlarinin gozleri baslarinin iki yaninda yer aliyor. Ornegin ceylan ya da geyik. Oysa yirticilarin gozleri tipki bizimki gibi yuzde yan yana bulunuyor. Eger gozlerimizi gorurlerse saldirmadan once bizim de yirtici oldugumuzu goz onunde bulunduracak ve iki kere dusuneceklerdir diyor. Bir baska ilginc bilgi ise Jeep ile giderlerken hayvanlarin saldirmamasi, cunku Jeep'i buyuk, gurultulu ve tehlikeli bir hayvan zannetmeleri ve icindeki insanlarin da onun bir parcasi oldugunu dusunmeleri. Jeep'ten inme durumunda ise insanlarin yem durumuna dusmesi.
Sonucta Botswana'daki olaylar ve Boston'daki cinayetler bir sekilde birbiri ile iliskili, Rizzoli ve ortagi yumusak kalpli Frost, Maura'nin teorileri ile olaylari cozmek icin ugrasiyor. Tahnitci Leon Gott'un cinayeti ise hayvan doldurma esnasinda yapilan islemlerle benzer ozellikler tasiyor. Bu arada Boston hayvanat bahcesinde garip olaylar yasaniyor.
Kitap oldukca surukleyici. Afrika'da gecmesi cok guzel, insanda safariye gitme istegi uyandiriyor. Birbirinden ilginc bilgiler icermesi de buyuk bir arti bence. Her sayfada gerilimi yukselten, hizlica okunan bir kitap. Daha once okudugum Tess Gerritsen kitaplarinda asiri romatizm vardi ve aslinda ask romani okuyup ara da sos diye cinayet serpilmis gibiydi. Bu kitaptaki romantizmin dozu daha iyi ayarlanmisti. Sonuc olarak kitabi cok begendim.
Sadece katilin motivasyonunu ve olaylarin baglanisini biraz zorlama buldum. Katili ogrenince ve olaylari geriye donuk dusununce bazi yerler mantiksizdi. Buna ragmen tavsiye ediyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder