26 Mayıs 2012 Cumartesi

İmkansızın Şarkısı - Haruki Murakami

Uzun zamandır okumak isteyip bir türlü fırsat bulamadığım Haruki Murakami'yi yeni kitabı 1Q84'ün piyasaya çıkması vesilesiyle, tekrar gündemime aldım. Fakat 1254 sayfalık 1Q84 biraz gözümü korkuttuğundan tanışmak için en popüler kitabı ile başlayayım dedim. 

Gençliğe dair bir kitap olarak aşk, müzik, yetişkin olma bunalımlarını anlatan kitap benim favori konularıma parmak bastığından olsa gerek bir hayli ilgimi çekti. Her ne kadar Tokyo'da geçse de anlattığı şeylerin evrensel olduğunu düşünüyorum. Pek tabi Japon kültüründen gelen ve gençlik bunalımlarına eklenen kasvetli havayı da görmezden gelmek mümkün değil. Ölümler, intiharlar ve tüm bunlardan etkilenen hayatlar ve aşklar. 

Vatanabe, Kiziku iki iyi arkadaştır. Naoko ise Kiziku'nun sevgilisidir. Kiziku intihar eder. Kitap genel olarak Vatanabe'nin öyküsüdür, ne de olsa onun ağzından anlatılır. Ama bazen söz başkalarına geçer. Söz gelimi Reiko kendi öyküsünü anlatır. Naoko'nun öyküsünü öğreniriz. Midori'nin yaşamına tanık oluruz. Hepsi de birbirinden acıklı trajik hayatlardır. Yine de kitap bizi kötü bir ruh haline sokmaz. Yani bir Hesse kitabından sonra düşülen halet-i ruhiye değil kitabın bıraktığı. Gençliğe bir ağıt gibi belki ama Beatles notaları ile...

Not: Kitapta Japon kültürüne ilişkin yakaladığım ufak detayları paylaşmadan geçemeyeceğim. Vatanabe konuk olarak gittiği evde bulunan tırnak makasını kullanmakta herhangi bir beis görmüyor. İzin de almıyor. Bu karakterin pasaklılığından mı ileri geliyor yoksa kültürel mi bilmiyorum ama karakterin tanımında pis olmasına ilişkin başka bir detay da yok. 

Japonlar da sürekli çay içip, çay suyu kaynatıyorlar. Bu yönden bir hayli benziyoruz ama büyük ihtimalle onlar yeşil çay içiyorlar.

Bu arada Japon kültürünü daha yakından tanımak için okuma yapmak isteyenlere Bozkurt Güvenç'in Japon Kültürü kitabı önerilir.