Sevgili okulum ODTÜ 2006'da açılan Toplum ve Bilim Merkezi ile toplumu bilgilendirmek için kitap dizisi yayınlamaya başlamış. Benim maalesef yeni haberim oldu bu kitaplardan ama birkaç tane aldım ve okudukça buraya yazacağım.
Şifreler, bulmacalar, küçüklüğümden beri sevdiğim konular olmuştur. Çocukken bile bildiğimiz limonlu suyla yazıp ışığa tutma olayının tarihte ne kadar önemli işler başardığını bu kitapta öğrendim. Kriptolojiyi eli yüzü düzgün, anlaşılır ve hakkıyla anlatan bir kitap. Çok sevdim ve pek çok şey öğrendim bu kitaptan. Öncelikle bugün kullandığımız bilgisayarın temeli hem kriptoloji sayesinde atılmış.
Kriptolojiyle uğraşanlar: Kriptograflar ve kriptanalistler olarak ikiye ayrılıyor. Kritograflar şifreleri geliştiriyor, kriptanalistler kırıyor, böylelikle ilerleme sağlanıyor ve yeni teknikler ortaya çıkıyor. Kitapta en basit şifreleme tekniklerinden günümüzde kullanılan karmaşık sistemlere kadar olan teknikler basit örneklerle önce kavramsal olarak anlatılıyor sonra da basitleştirilmiş bir şekilde örnek çözümü ile pekiştiriliyor.
Özellikle I. ve II. dünya savaşlarında kriptolojinin savaşın kaderini belirlemesi dikkat çekici. Imitation Games'de anlatılan olaylardan kitapta bahsediliyor. Fakat olaylar filmdekinden biraz farklı. Şifrenin çözülmesi sadece Alan Turing'in dehasıyla değil, Almanlar'a ihanet edip Enigma'nın kod kitabını bir Fransız'ın İngilizlerle paylaşmasıyla oluyor.
Kitabın son bölümlerinde ise kuantum bilgisayarlardan ve kuantum şifrelemeden söz ediliyor. Kuantum internet kavramını daha önce duymuş olmama rağmen içeriğini tam bilmiyordum. Kitap sayesinde netleşti: Elektrik devreleri yerine fotonlarla bilgi ileten fiberoptik kabloları kullanan ve kuantum fiziği ilkelerine göre işlem yapan süper bilgisayarlar.
Konuyu basitçe anlatan örneği burada paylaşmak istiyorum: Günümüz bilgisayarını bir pizza dağıtımcısı olarak düşünün. Elinde 1000 tane adres var ve doğru adresi bulmak için tüm kapıları çalmak zorunda. Bu da belli bir işlem süresi demek. Kuantum bilgisayarı olduğunda ise pizza dağıtımcısı kendinin 1000 klonunu çıkarıyor ve aynı anda 1000 kapıyı çalıyor. Tek bir kapı cevap verince diğer tüm kopyalar yok oluyor.
Kitapta kuantum bilgisayarların ortaya çıkmasının günümüzün tüm şifreleme tekniklerini geçersiz kılacağından bahsediliyor. Yeni e-ticaret, bankacılık işlemleri, vs. aklınıza ne gelirse. Kuantum bilgisayarların yeni şifreleme tekniklerine ihtiyacı olacak fakat, o teknikler geliştirilene kadar bu bilgisayarlar piyasa sürülürse tam bir karmaşa olacağı kesin.
Konuyu basitçe anlatan örneği burada paylaşmak istiyorum: Günümüz bilgisayarını bir pizza dağıtımcısı olarak düşünün. Elinde 1000 tane adres var ve doğru adresi bulmak için tüm kapıları çalmak zorunda. Bu da belli bir işlem süresi demek. Kuantum bilgisayarı olduğunda ise pizza dağıtımcısı kendinin 1000 klonunu çıkarıyor ve aynı anda 1000 kapıyı çalıyor. Tek bir kapı cevap verince diğer tüm kopyalar yok oluyor.
Kitapta kuantum bilgisayarların ortaya çıkmasının günümüzün tüm şifreleme tekniklerini geçersiz kılacağından bahsediliyor. Yeni e-ticaret, bankacılık işlemleri, vs. aklınıza ne gelirse. Kuantum bilgisayarların yeni şifreleme tekniklerine ihtiyacı olacak fakat, o teknikler geliştirilene kadar bu bilgisayarlar piyasa sürülürse tam bir karmaşa olacağı kesin.
Kitabın dili o kadar güzel ki en ağır konuları, sokaktaki insana anlatır gibi anlatıyor ve verdiği harika örneklerle rahatça kavramayı sağlıyor. İlgi duyan duymayan herkese tavsiye ediyorum; nihayetinde bilgisayarlar ve internet artık herkesin hayatının bir parçası haline gelmiş durumda.