2 Şubat 2017 Perşembe

Gulyabani / Gonul Ticareti - Huseyin Rahmi Gurpinar


Gulyabani'yi uzun zamandir okumak istiyordum. Huseyin Rahmi Gurpinar'in bu unlu eseri uzerinde birtakim degisiklikler yapilarak sinemaya Sut Kardesler filmi olarak aktarilmistir. Filmdeki Gulyabani de Turk Sinema tarihindeki yerini bu filmle almistir. 2014 yilinda Gulyabani ve Pek Yakinda filmlerinde Sut Kardesler filminde kullanilan Gulyabani tekrar beyaz perdeye tasinmistir.

Huseyin Rahmi Gurpinar'in 1912 yilinda kaleme aldigi roman, Huseyin Rahmi'den dogaustu olaylarla ilgili romanlar yazmasini isteyen okur mektubuyla baslar. Huseyin Rahmi memleketimizde cok okunan kitaplar yazmak icin diger ulkelerde kafi gelen edebiyat gucunun yeterli olmadigindan, ustune bir de dogaustu varliklarla iletisim kurabilmenin gerekli oldugundan yakinarak donemin okuyucularini elestirir. Sonra da sozu bir kis aksaminda boza partisi icin toplanan coluk combalaga nazlana nazlana korku hikayesi olarak Gulyabani oykusunu anlatan Muhsine Hanim'a devreder. Romanin bundan sonrasi Muhsine Hanim'in basina gelen talihsizlikler sonucu Yedi Cobanlar Ciftligi'nde yasadigi garip olaylar ile Gulyabani ile karsilasmasi seklinde ozetlenebilir.

Muhsine Hanim'in ebeveynleri olmustur; kendisi de evlenip bosanmis kimsesiz kalmistir, kalacak yer ve is aramaktadir. Annesinin bir arkadasi ona ahlakli bir is vaad ederek, cinli perili diye adi cikmis Yedi Cobanlar Ciftligi'ne Muhsine'yi kandirip goturur ve orada birakir. Kitapta Uskudar'in arkalarinda kus ucmaz kervan gecmez diye tarif edilen yerler su anda tamamen sehirlesmistir ve kitaptaki o doneme ait olan ayrintilar okuyucuyu nostaljik bir yolculuga cikarmaktadir. Sonrasinda Muhsine'nin Rusen ve Cesmifelek isminde diger iki hizmetciyle tanismasi, evin hanimini gizlice bulmasi, evdeki garip sesler, takirtilar, garip mahluklar, davul zurna sesleri, yuklukten cikan periler cinler. Ve tum bu doga ustu seylerden korunmak icin yapilan sacma ritueller. En sonunda da minare kadar boyuyla ortaya cikan Gulyabani.

Kitapta tarif edilen Gulyabani sarikli, ustteki ise Sut Kardesler filminden

Gunumuzdeki bircok teknolojinin olmadigi bir donemde yazilan zekice bir kitap. Muhsine tum bu olan biten karsisinda canini hanimi icin ortaya koyar. Cesurdur. Keske bu cesurluk sayesinde olayin gizemini cozen de Muhsine olsaydi da kadin bir kahraman yaratsaydi Gurpinar. Oysa her ne kadar toplumumuzun batil inanclarini elestirse de ataerkil bakistan kurtulamiyor ve kitabin sonunu oldukca geleneksel ve klise bir sekilde bitiriyor: Erkek kahraman herkesi kurtariyor, Muhsine ise yardimci rolunde kaliyor. Ayrica namus soz konusu olunca erkeklerin degil kadinlarin namusu sorgulaniyor. Bu kisim da oldukca rahatsiz edici. Bin dokuzyuzlerin basi, Cumhuriyet ilan edilmemis, kadinlarin secme secilme hakki yok, feminizmin f'si yok.

Donemi anlamak, o donemdeki Istanbul'u gozunuzde canlandirmak, Turk Edebiyat ve Sinemasi'nin neredeyse tek dogaustu varliginin (o da bizim ayibimiz tabi, bu konularda pek bir uretim yok ne edebiyat ne de sinemada) orijinal hikayesini ogrenmek icin Gulyabani'yi okuyun.

GONUL TICARETI
Kitabin devaminda ise cesitli oykuler var:
1. Gonul Ticareti
2. Ucurumun Kenarinda
3. Hangisi Daha Zevkli?
4. Benim Babam Kimdir?
5. Cocugumun Babasi
6. Balta Ile Doguran Boyle Dogurur!
7. Timarhane Sairlerin Filozoflarin Mabedidir
8. Er Kisi Niyetine
9. Kirco
10. Gugular
11. Kipti Dugunu
12. Ecir ve Sabur

Ilk bes hikaye kadin erkek iliskileri ve aldatma uzerine. Genelde de sadakatsiz olan taraf, kadinlar. Bu oykulari cok sevmedim. Kirco, Gugular, Kipti Dugunu ve Ecir ve Sabur(ironikti) hikayelerini ise begendim.

Son olarak, Istanbul Heybeliada'da Gurpinar'in 1912-1944 yillari arasinda oturdugu ev olumunden 56 yil sonra muzeye cevrilmis olup, gunumuzde muze olarak hizmet vermektedir.