
Çağdaş romanlarda artık sıkça raslanılan bir çocuğun ağzından öykü anlatma yöntemine bu kitapta da rastlıyoruz. Elbette hikayeci çocuk-Oscar Schell- sıradan bir çocuk değil. Babasını kaybetmiş ve bununla başa çıkmaya çalışıyor fakat bunun da ötesinde hayal gücü gelişmiş ve çok kırılgan. Tıpkı The Curious Incident of the Dog in the Night Time'ın asperger sendromlu anlatıcısı çocuk gibi algıları çok farklı ve tıpkı onun gibi bir gizin peşine düşüp kitap boyunca New York kentinde elindeki anahtarın açtığı kilidi bulmaya çalışıyor.
Kitap Oscar'ın farklı dünyasını cismen okuyusuna da hissettiriyor. Oscar'ın hikayesini okurken araya mektuplar, fotoğraflar, imla yanlışları işaretlenmiş metinler, boş sayfalar giriyor.
Mektuplarla geçmişin trajedileri açığa çıkıyor. 11 Eylül saldırısı, 2. Dünya Savaşı anıları ile iç içe geçiyor. Çoğu insan için mektubun tarih olduğu günümüzde Oscar bilim merakı ile Stephen Hawking'e ve başka biliminsanlarına mektuplar yazıyor ve onlara gelen cevaplar da ara ara metin içinde kendine yer buluyor.
Sonuç olarak buruk bir hikayesi olan Oscar'ın dünyası onun anlatımıyla kimi zaman gülümseterek ama asla acındırmayarak okuyanı sarıyor. Oscar'ın dedesinin yazdığı mektuplar ise kitabı bambaşka bir düzleme taşıyarak, Paul Auster kitaplarının karakterlerine göz kırpıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder