9 Ağustos 2012 Perşembe

Ve İşimiz Bitti - Joshua Ferris

 Siren Yayınları'ndan çıkan Ve İşimiz Bitti, Chicago Magnificient Mile'a bakan gökdelenlerden birinin 60. katındaki reklam şirketinde yaşananları konu ediniyor. Çoğu örnekte gördüğümüz gibi, bu kitabın kahramanları da maaş zengini yuppieler. Ama bir farkla: Ekonomik krizin patlak vermesiyle birlikte, çalışanlar bir bir işten çıkarılmaya başlanıyor.

Joshua Ferris, alışılanın dışına çıkıp hikayeyi birinci tekil ya da üçüncü tekil şahsın ağzından anlatmak yerine birinci çoğul şahsın ağzından anlatmış. Bu sebeple de sanki birinin bıraktığı yerden bir diğeri devam ediyormuşçasına akıyor metin. Tek bir baş karakter yerine birçok karakter bulunuyor. Herkesin kendine göre dertleri var. Ama tüm çalışanların ortak korkusu işten çıkarılma...

Birçok ilginç karakterin bulunduğu ofis bir deliler evinden farksız. Ekonomik kriz dışında başka birtakım krizler de yaşanıyor. Bu krizler ne kadar trajik olsa da anlatım bir şekilde bunu eğlenceli hale getiriyor. Reklam ajansı çalışanları meme kanseri ile ilgili neyin komik olabileceği üzerine kafa yorarken, Ferris de acıklı olan şeyleri daha hafifletip, ironikleştirerek aktarma konusunda yoğunlaşıyor.

Benim için çok akıcı bir kitap olmadı Ve İşimiz Bitti. Belki de her sabah ofise gelip kitaptakilerle benzer şeyleri yaşadığım içindir. Geçmeyen saatler, kahve molaları, bitmek bilmeyen dedikodular, ofis eşyası fetişizmi, vs. Ve tabi işten çıkarılmalar. Ama şunu da söylemem lazım; artık yuppie hayatlarından sıkıldım. Çünkü kitapta yaşanan sıkıntıların katbekat fazlasını -fazla mesai yapıp ücret alamamak, geciken maaşlar ve fatura cezaları, zam alamamak, hafta sonlarını ofiste geçirmek gibi- yaşamamıza rağmen maaş olarak bir yuppienin yanına dahi yaklaşamamak. Bunun da elbet ironisi yapılabilir...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder