Daha önce Grotesk romanını okuduğum Natsuo Kirino'nun Çıkış kitabı 1998 Japon Gerilim Ödülü'nü almış. Kitaplarında kadınlar dünyasını çok güzel anlatan Kirino'nun kadın olduğunu öğrenmek beni mutlu etti.
Çıkış kitabı için gerilim kitabı dense de bana kalırsa kanlı sahneler dışında kitap gerçekçi sosyopolitik bir roman. Dört Japon kadının kasvetli ve gerçekçi dünyası titizlikle işlenmiş. Karakterler kanlı canlı.
Masako, Yoshie, Yayoi ve Kuniko bir yemek fabrikasında gece vardiyasında çalışan dar gelirli dört kadındır. Masako, grubun en baskın karakteri olup, hiç konuşmayan ergen oğlu ve içine kapanmış kocası ile hiç iletişim kurmadan yaşayan bir kadındır. Çok yalnızdır, eski işinde hayal kırıklığına uğramıştır; vasıflı olmasına rağmen fabrika işinde çalışmasının nedeni bu hayal kırıklığıdır. Kitaptaki olayları olduğu noktaya getiren biraz kaderse biraz da Masako'nun iradesi ve çıkış arayışıdır. Yoshie, nam-ı diğer Kaptan en tecrübeli fabrika çalışanı olması dolayısıyla kaptan lakabını almıştır. İçlerinde en yaşlıları odur. Ölen eşinin ardından evin geçim sorumluluğu yetmezmiş gibi ergen ve yoldan çıkmaya hazır bir kız, yatalak kayınvalide ve sonradan ortaya çıkan büyük kızı ve torunu ile uğraşmaktadır. Kendisine yazıktır, günahtır. Yayoi çok güzeldir ama eşinin şiddetine maruz kalır ve hayırsız kocasının biriktirdikleri tüm parayı kumara harcadığını öğrenir. Kitabın kanlı kısmı işte bu durumla bir hayli alakalı. Kuniko ise marka düşkünü, özentinin biridir. Üstü açık Golf marka arabaya bindiği için tüm kitap boyunca kınanır. Japon markası olmayan arabalara binmek pek hoş karşılanmaz ya da bu arabalar pahalı oldukları için aşırı dikkat çeker. Gırtlağına kadar borca batmış olan Kuniko kitabın en itici karakteridir.
Ataerkil bir toplum olan Japon toplumunun kadınlara yüklediği dağ gibi görevler vardır. Ailenin düzenini kadın sürdürür. Çocuk, hasta bakımı, eve ekmek getirmek hep kadının omuzlarındadır. Bu yükle başa çıkmaya çalışan kadınlar çareyi geceleri çalışarak, düzenin devam etmesini sağlamada ve kendi düzenlerini bu uğurda feda etmede bulmuşlardır. Böylelikle hem eşlerine, hem çocuklarına, hem hasta yakınlarına bakabilecekler, hem de evin işini, alışverişini yapabileceklerdir. Velhasıl gelişmiş göründüğüne bakmayın Japonya'da kadın olmak hiç kolay değildir. Tüm bu sorumluluk yükü üstüne iyi eş olmak için çabalayanlar bir de üstüne teşekkür mahiyetinde şiddete maruz kalırlar. İş hayatında hayal kırıklığına uğrayan Masako'nun senelerini verdiği şirkette yükselememesinin tek nedeni kadın olmasıdır. Kısa bir not düşeyim burada: Amelie Nothomb'un Japon iş hayatını anlattığı kitabı Kıran Kırana' da da odakta kadınlar vardır; güzel kitaptır.
Kitabın erkek karakteri Satake ise edebiyata kattığı aşk tanımı ile psikopatlığın sınırlarında gezmektedir. Bu bir katil kim kitabı değil Hitchcock tarzı katili biliyorum ama yakalanacak mı? kitabıdır. Katil ve yardımcılarının paçayı kurtarmasını istediğimiz bir kitaptır.
Ben kitabı çok sevdim yalnız belirteyim herkesin beğeneceği bir kitap değildir. Depresifliğin ve psikopatlığın uçlarında gezmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder