Çok satan yazar Camilla Lackberg'in yaratıcı yazarlık kursunda yazdığı ilk kitabı Buz Prenses, polisiye bir hikayenin dramatik bir şekilde anlatıldığı bir kitap.
Kitabın baş karakteri, biyografi yazarı Erica, anne babasını bir trafik kazasında kaybettikten sonra doğup büyüdüğü kasaba olan Fjalbacka'ya aile evindeki işleri halletmek için döner. O sırada Erica'nın eski çocukluk arkadaşı Alex ölü bulunur. Hatta Alex'i bulanlardan biri de Erica'dır. İntihar süsü verilmiş cinayeti araştırırken kirli çamaşırlar, sırlar ve dramlar ortaya çıkar.
Tipik polisiye türünde dedektif ya da polis üzerinden ilerleyen kurgu kitapta araştırmacı yazar Erica üzerinden gelişiyor. Erica bir yandan ailevi meseleleri ve aşk hayatı üzerinde uğraşırken bir yandan da soruşturmaya müdahil oluyor. Bu durum bir polisiye değil de dramatik ve duygusal bir kitap okuyor hissi veriyor. Klasik polisiye akıcı tempo bekliyorsanız uzak durun derim. Şahsen ben okurken sıkıldım. Ayrıca kitabın çoğu yerinde amatörlüğün izlerini görebiliyorsunuz. İkinci cinayet ve çözümü akıllıcaydı fakat katilin farklı biri çıkması kuşkusuz kitabı daha çok sevdirirdi. Katilin bulunmasına sevinemiyorsunuz; dram devam ediyor ama beni burada rahatsız eden dramın sürmesi değil, olayın ajitasyon kokması. Bir de üstüne kitabın güçlünün yanında konumlandığını düşündürmesi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder