Hugo, Dünya Fantezi, Nebula ve Arthur C. Clarke ödüllerini kazanan Şehir ve Şehir, yazarı Mieville tarafından tuhaf kurgu olarak tanımlanmaktadır.
İki komşu şehrin hikayesi bir cinayet ekseninde anlatılmaktadır. Müfettiş Borlu Beszel şehrinde bulunan kadın cesedinin kimliğini soruşturmaktadır. Yaptığı araştırmalar onu komşu/bitişik/iç içe olan diğer şehre Ul Qoma'ya yönlendirir. Birbirinden sadece katı sınırlarla değil öğrenme yoluyla algıların değiştirilmesi ile de ayrılan Beszel ve Ul Qoma arasında ihlal yapmak ciddi bir suçtur. Giyim tarzları ve renkleri ile ayrışan kentliler küçük yaşlardan itibaren yanıbaşlarında olan diğer şehrin mensuplarını görmemeyi öğrenirler. Aslında harita üzerinde aynı mahallede bitişik binalarda oturan insanlar sırf farklı şehir sınırları içerisinde oldukları için birbirlerinden habersizdirler. Müfettiş Borlu ipuçlarının peşinde diğer şehre Ul Qoma'ya geçmek durumunda kalınca tüm algılarını değiştirmek ve bunu nasıl yapacağını öğrenmek zorunda kalır. Ölen kadının iki şehri araştırıp bunlar üzerine doktora yapan bir öğrenci olduğu ortaya çıkar. Yaptığı araştırmalarda üçüncü bir şehir olan Orciny'nin varlığına dair izler bulan kadın tehlikeli sulara girmiştir. Borlu kadının ölmeden önceki yaşamının izini sürerken iki şehrin birleşmesini isteyen ve istemeyen çeşitli gruplarla karşılaşacaktır.
Kitabın tümüne hakim olan belirsizlik ve kasvet, bilinmezin peşinde olma ve her şeyin git gide daha da karmaşıklaşıyor olması kitabın çok akıcı bir şekilde okunmasını sekteye uğratsa da güçlü bir atmosfer kurarak okuyucuyu düşünmeye sevk ediyor. Çoğu zaman Kafka okuduğunuzu düşündürecek kadar benzer bir edebiyatla karşılaşıyorsunuz. Haliyle kuru kuruya okumaktan ziyade şehirlerin sembolizmi üzerine kafa yoruyorsunuz. Bölünmüş şehir deyince birçok şehrin içinden akla ilk olarak ünlü duvarıyla Berlin geliyor. Kuşbakışı yan yana olanların arasında yasal uzaklıkların bulunması akla sınır şehirlerini/köylerini getiriyor.
Kanımca üçüncü şehir Orciny'nin ortaya çıkması ve burası ile İlluminati arasında bağlantı kurulması ise sembolizmi günümüzün modern yaşantısında aramak gerektiğine işaret ediyor. Körelen algılar ile yanıbaşındakini göremeyen insanlarla çepeçevre olduğumuzu düşünürsek bu yorum gayet mantıklı. Bir de ortalarda görünmeden karar alanlar, kitleleri yönlendirmeye çalışanlar ve bu konu üzerine araştırma yapmaya kalkanları yok etmek için mafyalaşmış radikal gruplarla iş birliği yapmaktan çekinmeyenler... Gücü elinde bulunduran bir nevi polis üstü bir grup İhlalciler. Az çok her devlete uyum sağlayan ve üstüne üstlük küresel olarak da çalışan bir yapı kısacası...
Kafka sevenlere gözü kapalı tavsiye edilebilecek bir kitap "Şehir ve Şehir".
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder