27 Ekim 2014 Pazartesi

Tanrı İmparatorluğu ve Türkiye - Ramazan Kağan Kurt(oğlu)

Ramazan Kağan Kurtoğlu'nu ilk olarak Habertürk'teki Öteki Gündem programında tanıdım. Kendisi İstanbul Ticaret Üniversitesi'nde akademisyen, uzmanlık alanı ise finans fakat Hollywood filmlerinden, gizli tarikatlere kadar pek çok konuda bilgili bir kişi. Zaten bir kez izleyince diğer programlarda da takip etmeye başlıyorsunuz. Pelin Çift, Erhan Altunay ve Ramazan Hoca'nın birlikte olduğu programlar benim için izlemesi en keyifli şeylerin başında geliyor.

Tanrı İmparatorluğu ve Türkiye kitabı Ramazan Hoca'nın ilk okuduğum kitabı. En kısa zamanda hem kendisinin diğer kitaplarını hem de tavsiye ettiği kitapları okumayı umuyorum. A.B.D.'de tanıştığı Evanjelistler'in Ortadoğu'daki hedeflerinin Türkiye'yi nasıl etkilediğine dair bir kitap Tanrı İmparatorluğu. Kitabın başında alıntıladığı Alvin Toffler'in sözleri çok etkileyici: "21. yüzyılın cahilleri, okuma yazma bilmeyenler olmayacak. Öğrenmeyi, öğrendiğini unutmayı ve yeniden öğrenmeyi bilmeyenler olacak."

Ramazan Hoca, kitabında Ortadoğu topraklarında üçüncü dünya savaşının hazırlıklarının başladığını, gerek Yahudi, gerek Hıristiyan bir kısım insanın mesih beklentisinde olduğunu ve bu kişilerin mesihin gelişinden sonra bin yıllık bir refah imparatorluğunun başlayacağına inandıklarını belirtiyor. Bu arada bu bir kısım dediğimiz insanların sayısı yüz milyonları buluyor ve medya, para, bankalar gibi birçok güç de bu kişilerin ellerinde. O yüzden Hollywood filmleri ve popüler şarkıcıların klipleri sembollerden geçilmiyor. Bu durumda mesihin karşısında olması beklenen Anti-christ'ın, Müslümanlar, Yecüc ve Mecüc olarak anılan kötü güçlerin ise Türkler olduğuna inanıldığını ve bizi Edom'dan yani Anadolu'dan kovmayı amaçladıklarını belirtiyor.

Kitapta semavi dinler ve onların sonradan nasıl bozuldukları da anlatılıyor. Normalde hiç ilgimi çekmeyen bu konular çok akıcı olarak ele alınmış. Mesih gelmeden önce birtakım kehanetlerin gerçekleşmesi gerekiyor. Bunların adım adım nasıl kurgulandığından ve olması için uğraşıldığından
bahsediliyor. Tüm bunların gerçekleşmesi için Türkiye üzerine oynanan oyunlar, dinin bu hain emellere alet edilmesi söz konusu.

Bu arada kitap bir bilgi okyanusu gibi. Türkiye'nin madenlerinden, Teksas'taki tarikatlara kadar birçok yan olay da konuya eklemlenerek büyük resim oluşturuluyor. Gizli örgütler, psikolojik savaş, HAARP teknolojisi, uçak kazaları ve öldürülen bilim insanlarımız, Türkiye tarihinde finansal dışa bağımlılık, vs. o kadar çok şey var ki kitapta, bir solukta okuyor ve telaşa kapılıyorsunuz. Ramazan Hoca enseyi karartmamak gerektiğini ve okumamız gerektiğini söylüyor bize her fırsatta. Bir de Kur'an'da yedi yüz ayette geçen "Siz aklınıza danışmaz mısınız?" sözlerini tekrarlıyor. Böyle bir coğrafyada olup, cahil kalmak çok büyük lüks, her birimizin ekonomi, din ve ezoterik tarihi yalayıp yutması ise farz. Çünkü Ramazan Hoca'nın da dediği gibi sosyopolitik olayların deney laboratuvarı yoktur; bunları anlamak için tarihe bakmak gerekir. Ekonomi, din ve ezoterizmi ise tarihi akışı içinde bütün olarak ele almak gerekir. Birini dahi ayırarak tarihin akışını anlayamazsınız diyor hocamız.

İyi okumalar...

2 yorum:

  1. merhaba bu kitabın özeti sizde var mıdır acaba ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ödev Pazartesi'ye, özeti olsa da yetiştirebileceğini sanmıyorum. İyi çalışmalar :)

      Sil